31 Mayıs 2009 Pazar

Müzik dinleme alışkanlığı nasıl değişir, Iron Maiden'dan Tarkan'a giden uzun ince yol...

Bir zamanlar jet pilotu olan babamın annemi motorsikleti, mızıkası ve ıslıkla çaldığı ''You are always in my heart'' ile tavladığı söylenir. Bir de güzel akordeon çalarmış. Ailede ondan sonra bir entrüman çalan tek şahıs ben oldum. İlkokulda mandolin, daha sonra ise ders alarak sonunda iki el çalmayı başarabildiğim org...Kısa süreli heveslerdi.....

Yıllar su gibi aktı ve kendimi ODTÜ'nün Fizik bölümünde buldum. İlk sene Fehmi ile arkadaş olduk. (Çocukla yıllar sonra Burdur'da bedelli askerlik yaparken karşılaştık ama nedense bir merhabayı birbirimize çok gördük...)

İşte o Fehmi'dir beni rock müzikle tanıştıran. Tabi o zamanlar walkmen ve kaset kullanıyoruz.....Antik çağlardan bahsediyormuşum gibi geldi bir an, oysa daha yirmi küsür sene olmuş...(Bu cümleyi yazarken suratımda süreyi idrak etmiş hoşnutsuz bir ifade var...)

Fehmi bana ve birkaç arkadaşa daha, rock gruplarının en popüler parçalarından hazırladığı kasetleri kulaklıkla ders sırasında ya da aralarda dinletir, biz de yeni keşiflerimizi ders öğrenir edasıyle evlerimizde tekrar ederdik. (ODTÜ'de ne kadar başarılı bir öğrencilik hayatımın olabileceğini varın siz çıkarın)

Gel zaman git zaman babamın yurtdışı görevleri sağolsun, hatırı sayılır bir plak kolleksiyonum oldu. Ankara'da o dönem her rockçının bildiği bir kaç plakçı vardı, oraların da müdavimi olmuştum. Sonra Meridyen dönemi başladı. Konser organizasyonları, dergilere yazılar, fanclupler derken, yirmili yaşlarım, okulun da önüne geçen, müzik dolu günlerle geçti. (Bu yılları başka bir yazıya bırakıyorum, çünküsü hala başlıktaki konuya giremedim)

Lafın kısası uzun zamandır rock müziği dinliyorum...Yaşam tarzı derler ya, tam da o türden. (Anti parantez deyip de parantez açmak biraz komik olacak ama, diyeceğim şu dur ki, ne uzun saç, ne zincir ne siyahla hiç alakam olmadı)

Gençlikten gelen heyecanla önümdeki uzunnnnn yılların, müzik babında aynı yoğunlukla geçeceğini sanmam bir yere kadarmış.
Bazı şeylerin hayat boyu aynı kalacağı güvencesi içindeyseniz, size bir haberim var. Yanılıyorsunuz. Hem de big time.

İnsanın kalbini açtığı her bir yakın kişi öyle ya da böyle hayatını etkiliyor, siz özelinizi ne kadar korumaya çalışsanız da....Bu kötü mü.. Aslında değil, inanın sizi zenginleştiriyor... Dengeyi bir yerlerde buluyorsunuz...

Bizde de öyle oldu.

Sibel'ciğim heavy metal ya da rock müzikle pek alakalı değildir, popüler olmuş Bön Jovi ya da Tef Leppard şarkıları dışında bu türle tanışıklığı yoktur. Benimse Yeni Türkü, Ezginin Günlüğü veya türevleriyle... Yani birbirimizi tamamlıyoruz diyelim.........

Bu yüzden beraberken ne dinleyeceğimiz konusunda Sibel'le bir sorun yaşadığımızı hatırlamıyorum....... ama bir dakika ya...Şu anda yazarken idrak ediyorum ki birlikteyken hep onun sevdiği grupları ve şarkıcıları dinliyoruz. Hadi ya. Bak şimdi. Bunu Sibel'le konuşmamız lazım, acil olarak...

Ada'cığımızın aramıza katılması ise müzik konusunda aile içinde dönüm noktası oldu. Herşeyde olduğu gibi bu konuda da radikal değişikliklere gitmek zorunda kaldık.

Artık evde ve arabada pek çok konuda olduğu gibi müzikte de Ada'nın borusu ötüyor. Tarkan’dan Serdar Ortaç’a, Hepsi'den Ajda Pekkan'a (Ada için Pe’Kan) tanıdık tanımadık tüm popüler grup ya da kişiler artık yılların rockçısı Göksel'in evinde, arabasında çın çın çınlıyor.

Bir yandan karım diğer yandan kızım, nedir bu çektiğim eziyet ya, hiç mi bana sıra gelmeyecek! Ben de işe gidip gelirken koyuyorum en hevisinden cd'leri, köklüyorum volümü, oh be dünya varmış diyor, geçip gidiyorum.....

PS.....Yıllar önce bir vesileyle Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Gürer Aykal'ın arabasında Bilkent'e gidiyoruz. Gürer Bey bir ara frene basınca ön koltuğun altındaki cd'ler tam da benim ayağımın altına dağıldılar . Bir de ne göreyim, klasik müzik üstadının arabasında o dönem meşhur olan popcu Ahmet'in 'Ah canım vah canım' cd'si öylece bana bakıyor. O gün büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Şimdi anlıyorum ki benimkisi ukalalıkmış.

Asla büyük konuşmayacaksın. Hele bir de çocuğun varsa...............

Hiç yorum yok:

Konu Başlıkları