31 Aralık 2010 Cuma

Little Fockers...

"Littel Fockers", damat ile kayınpederin sonu gelmez çekişmesini anlatan serinin yeni bölümü...

Kadro aynı...

Aile bu kez küçük çocukların büyümesi nedeniyle biraraya geliyor...

Diğer ikisinde olduğu gibi yine yanlış anlamalar üzerine kurulu senaryo, bu kez oldukça yavan... Tekrarı bol, ritmi düşük ve mizah yönü güçlü değil...


Fockers'ların yeni macerasını merak edenler için...

28 Aralık 2010 Salı

Secretariat...

"Secretariat", gerçek bir yarış atı hikayesi...

İnanç ve mücadeleyle gelen başarı öyküsünün anlatıldığı filmde, ailesinden miras kalan at çiftliği ve atları, başta hiç anlamamasına rağmen, satmak yerine onlarla aile geleneğini devam ettirmek isteyen bir kadının atı ile yazdığı tarihi gözler önüne seriyor...


Randall Wallace'in yönettiği filmde, Diana Lane, John Malcovich gibi isimler oynuyor...

Diğer kahraman at hikayelerinden farklı olmayan film, yönetimi, oyunculukları ve senaryosu ile düzgün bir yapım...

22 Aralık 2010 Çarşamba

Black swan...

"Black swan"... Yeni sezonda izlediğim en iyi film...

Darren Aronofsky'in yeni filmi, mükemmelliyete ulaşmak için ne kadar ileri gidersinizden yola çıkıyor...

Genç bir baş balerinin, rolün ağırlığı altında yaşadıklarını ve iç dünyasını çarpıcı biçimde anlatan hikaye, gerçek ile düşün iç içe geçtiği, görsellik ve müziğin bütünleştiği muhteşem bir kurgu ile aktarılıyor...


Natalie Portman'ın olağanüstü bir performans gösterdiği filmde, Vincent Cassel, Barbara Hershey, Winona Ryder ve Mila Kunis oynuyor...



21 Aralık 2010 Salı

Rabbit hole...

"Rabbit hole"...

Yılın ağır dramalarından...

Sevdiklerinizi kaybettiğinizde onsuz bir hayata nasıl uyum sağlarsınız...

Çocuklarını kaybeden bir çiftin acıyla başedebilme sürecini anlatan hikaye, kadın ile erkeğin bu sürece yaklaşımlarındaki farklılığı aktarıyor...


Sağlam senaryosu, iyi oyunculukları ve dramatik kurgusuyla yılın kayda değer çalışmalarından olan film, klasik tarzda anlatımı özleyenlere...

Nicole Kidman, Aaron Eakhart ve Dianne Wiest.. Hepsi çok iyi...


15 Aralık 2010 Çarşamba

Never let me go...


"Never let me go" bir edebiyat uyarlaması...

Kazuo İshiguro'nun aynı adlı romanından alınan hikaye, hayati organlarını yetişkin olduklarında başkalarını kurtarmak için feda etmek üzere yetiştirilen üç çocuğun ilişkisini anlatıyor...

Donör yetiştiren bir okuldaki üç arkadaşın, eğitim, sonrası ve genç yetişkin dönemlerindeki yaşamlarını aktaran film, üçlü bir aşk hikayesinin de yer aldığı sarsıcı bir yapım...


Senaryosu, oyunculukları, sinematografisi ve yönetimiyle ilgi çeken film, kısa hayatlardaki umut ve sonrasındaki hayalkırıklığını etkileyici şekilde aktarıyor...

Carey Mulligan, Keira Knightly ve Andrew Garfield'in oynadığı filmde, Charlotte Rampling ve Sally Hawkings yardımcı rollerde...



14 Aralık 2010 Salı

Let me in...

"Let me in", 2008'in en iyi filmlerinden olan İsveç yapımı "Let the right one in"in ABD versiyonu...

İki çocuğun dostluğunu Vampir hikayesi içinde anlatan film, farklı olanların toplumda karşılaştıkları zorlukları ve yaşadıkları yalnızlığı gözler önüne seriyor...


Aslına sadık kalmaya çalışan film, anlatımı ve kontrollü gerilimiyle düzgün bir seyirlik olmuş...

Ama filmin ilk hali çok daha iyi...



13 Aralık 2010 Pazartesi

The tourist...

''The tourist''...

Uluslararası bir dolandırıcının, gizemli bir kadın ile aşk kenti Venedik'te buluşması arka planında geçen bir ajan hikayesi...

Yanlış yönlendirme ve kandırmaca üzerine kurulu film, sıradan bir turistin aranan bir suçlu sanılmasıyla gelişin aksiyon ve mizah dolu serüveni anlatıyor...


Johnny Depp ve Angelina Jolie...

İkilinin kimyası hiç olmamış... İkisi de filmde istemeden oynuyorlarmış hissi veriyor... Film iyi başlıyor ama sonra balo sahnesine kadar tempo ve mizah sıradan gidiyor...

Twist ve sürprizleriyle senaryo ilginç olmasına rağmen yönetmen ve kurgu eksiklikleri nedeniyle sıkı bir macera filmi olmaktan uzak bir yapım...

11 Aralık 2010 Cumartesi

You will meet a tall dark stranger...

"You will meet a tall dark stranger" Woody Allen'in yeni filmi...

Ne adamı ne de birkaçı hariç filmlerini severim... Bu film de istisna olmadı...

Yine yıldız bir kadro ile çekilen filmin konusu, yine kadın erkek ilişkileri... Yani genel anlamda klasik bir Allen yapımı...


Hayatlarından memnun olmayan çiftlerin doğru ya da yanlış seçimlerini durup bıkmadan filmlerine taşıyan yönetmen, kendini tekrarladığı senaryolarından olan bu hikayede yeni birşey sunmuyor...

Hikayeler yarım kalmış hissi verirken, bir bütünlük sağlanamıyor...

Yönetmenin hayranları için...



9 Aralık 2010 Perşembe

All good things...

"All good things", 1980'lerin ABD'sinde yaşanan gizemi hala çözülememiş bir kayıp hikayesi...

Ryan Gosling ve Kirstin Dunst'un oynadığı film, aşık bir çiftin, evlendikten sonra erkeğin ruhsal dengesinde gözlenen değişimler nedeniyle bozulan ilişkisini anlatıyor...


Romantizm ve gerilimin içiçe geçtiği filmde, tempo zaman zaman yavaşlıyor ancak gerçek bir hikayeden yola çıkan senaryo izleyicinin ilgisini ayakta tutmayı beceriyor...

Frank Langella'nın yardımcı rolde olduğu film, türü sevenleri memnun edebilir...

8 Aralık 2010 Çarşamba

Casino Jack...

"Casino Jack", ünlü lobici Jack Abromoff'un hayatını anlatan gerçek bir yaşam hikayesi...

Kevin Spacey'in oynadığı film, Abromoff'un yolsuzluk skandalıyla son bulan kariyerini gözler önüne seriyor... Lobiciliğin akılcı olduğu kadar çıkarcı ve düzenbaz tüm sırlarını ortaya koyan senaryo, Spacey'e kendini göstermesi için bulunmaz bir fırsat sunuyor...


Spacey'nin göz dolduran oyunculuğu ve iyi kurgusuyla film, beklentiye girmeden seyredilebilecek bir yapım...

7 Aralık 2010 Salı

Faster...

"Faster", neredeyse oluyormuş dedirten cinsten bir film... Bir intikam hikayesi...

Dwayne Johnson adını görüp de hemen filme aksiyon-macera türünü yapıştırmamakta fayda var. Zira, film dramatik yapıya sahip üç ayrı hikayeden oluşuyor...

Hapisten çıkan "Driver", kardeşinin intikamını almak için harekete geçer... Bir polis adamın peşine takılır, sorumlulardan biri de adamı yok etmesi için bir kiralık katil tutar...


Değişik arka planları olan üç adam, bu intikam oyununda karşı karşıya gelir...

Billy Bob Thorton'un Johnson'a eşlik ettiği filmde, sıkı aksiyon sahneleri yer alırken, finaldeki twist ve dramatik kurgu ilgi çekiyor... Buna rağmen, film eğlenceli bir yapım olmaya adayken, bir bütünlük kurulamıyor...



6 Aralık 2010 Pazartesi

Get low...

''Get low'', Robert Duwall, Bill Murray ve Sissy Spacek'i biraraya getiren gerçek bir hayat hikayesini anlatan bir drama...

Film, yaşlı ve yalnız bir adamın yıllarca ağırlığı altında ezildiği suçluluk duygusunu açığa çıkarmak için giriştiği ilginç yöntemi konu alıyor...

Kasabanın huysuzu olarak bilinen yaşlı adam, kırk yıldır izole bir yaşam sürmektedir... Bir gün kendi cenaze törenini düzenlemek ve kendisinden korkan kasabalıların törene gelmelerini isteyince herkesi şaşırtır... Yaşlı adamın amacı yıllardır sakladığı gerçekleri paylaşmak ve bağışlanmaktır...


Duwall'in etkileyici bir performans gösterdiği film, yavaş temposuna rağmen klasik anlatımıyla düzgün bir yapım...



3 Aralık 2010 Cuma

Here and there...

"Here and there", beklenmedik anlarda insanın hayatına giren tatlı süprizlere ilişkin sıcak bir film...

Robert, issiz, orta yaşlı bir müzisyendir... Bir gün karşılaştığı Sırplı genç, Sırbistan'a gidip kız arkadaşıyla evlenerek, onu ABD'ye getirmesi karşılığında para teklif eder...

Robert, kendini yabancı bir dünyada bulur... Gencin evinde konuyu bilmeyen annesi ile kalır... Ama bir türlü para gelmez... Robert, bu süre içinde yeni dostluklar edinir...


Hikaye kültür farklılıkları arka planında aktarılıyor... Balkan müziğiyle desteklenen film, insan ilişkilerine sıcak bir bakış açısı getiriyor...

29 Kasım 2010 Pazartesi

Next three days...

'' Next three days'', bir erkeğin tüm imkansızlıklara rağmen ailesini yeniden biraraya getirme sürecini anlatan gerilim-drama tarzı bir film...

Paul Haggis'in yönettiği filmde Russel Crowe genelde olduğu gibi iyi...

John'un mutlu bir aile hayatı vardır... Karısı bir gün cinayet suçundan tutuklanınca, John ve oğlu yalnız bir yaşam sürdürmeye başlar... Karısının masumiyeti için yasal yollar tükenince, John bu işi kendi yapmaya kalkar...


Hikaye çok olası gözükmemesine rağmen, yönetmenin ve oyuncuların yeteneği ile film türü sevenleri memnun ediyor... Giderek gerilimi yükselen film son dönemin dikkati çeken yapımlarından...

26 Kasım 2010 Cuma

Love and distrust...

"Love and distrust", bağımsız küçük hikayelerden oluşan, etkileyeci oyuncularına rağmen, amacına ulaşamayan bir film...

Aşkın çeşitleri üzerine beş değişik hikayeyi anlatan film, oyunculuklarla değil ama yönetmenlerin ve senaryoların yetersizliği ile bekleneni veremiyor...


Sadece ikinci hikayeyi sevdim...

Filmde, Robert Downey Jr, Amy Adams'in yanı sıra yeni kuşak popüler oyuncular yer alıyor...



19 Kasım 2010 Cuma

Burried...

Rodrigo Cortes'in yönettiği, Ryan Reynolds'un tek başına oynadığı "Burried" için yenilikçi ve etkileyici bir film denebilir...

Chris Sparlin'in yazdığı senaryo, filmin tek bir oyuncu ile tek bir mekanda geçtiği düşünülürse, oldukça yaratıcı...

Karanlık ve klostrofobik ortamın doğal olarak hakim olduğu film, çarpıcı anlatımıyla da kayda değer...

Irak'ta kamyon şoförü olarak çalışan genç adam, saldırıya uğramalarının ardından kendini bir tabutta toprak altına gömülü bulur... Yanında bir çakmak ve cep telefonu vardır...


Genç adam bir yandan zamana karşı hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan hızlı bir telefon trafiği yaşar...

Reynolds'un ikna edici oyunculuğu, iyi bir senaryo ve yaratıcı bir yönetmenin ortaya çıkardığı film, türe getirdiği yeni bakış açısıyla ilgi çekiyor...



18 Kasım 2010 Perşembe

Skyline...

''Skyline'', hakkında okuduğum onca olumsuz yazıya rağmen, beklediğim kadar kötü bir film değil...

Hikaye, uzaylıların dünyayı istila etmesiyle, bir sitede mahsur kalan bir grubun hayatta kalma mücadelesini anlatıyor...


Görsel efektleri ve süprizleriyle ilgi çeken film, buna rağmen olanlar hakkında fazla bilgi vermeyen senaryosu, giderek yavaşlayan temposu ve oyuncularıyla ortalama bir yapım...

Uzaylı meraklıları için...



17 Kasım 2010 Çarşamba

Unstoppable...

''Unstoppable'' Tony Scott ile Denzel Washington'un işbirliğinde çekilen yeni aksiyon filmi...

Filmde, nükleer atık yüklü başıboş bir trenin kentte yarattığı panik ve treni durdurma operasyonu konu ediliyor...

İkilinin daha önceki filmlerinde ortaya koydukları kayda değer performans ne yazıkki bu filmde yok... Zaten klişe olan bir konu, hiçbir yenilik getirilmeden, gerilimi ve temposu yetersiz kalan bir anlatımla sunuluyor...


Beklentileri karşılayamayan film, ünlü ikilinin çabalarına rağmen ortalama bir yapımdan öteye gidemiyor...



16 Kasım 2010 Salı

How i ended this summer...

''How i ended this summer'', yalnız ve izole olmuş iki adamın iletişim eksikliği nedeniyle yaşadıkları psikolojik gerilim dolu zamanı anlatan bir drama...

Meteoroloji üzerine çalışan iki adamın kutuplardaki yalnız yaşamları, rutinlerle geçmektedir... Bir gün merkezden tatsız bir haber gelir... Genç adam diğerine haberi bir türlü iletemez... Yalnızlık, iletişim bozukluğu ve yabancılaşma birbirine uzak olan bu iki adamı düşman yapar...


İki kişinin oynadığı bu etkiletici Rus filmi, kurgusu ve sinematografisiyle fark yaratıyor...



15 Kasım 2010 Pazartesi

The reef...

''The reef'', açık denizde yüzmemizi engelleyen veya açılsak bile aklımıza gelince panik olmamızı saplayan filmlerden biri daha...

Bir grup yetişkin tatil için yat ile denize açılır... Yat kayalara çarpar, alabora olur... Dört kişi karaya yüzmeyi seçer, biri ise yatta kalmayı... Tabiki denizde yalnız değildirler...


Konusu klişe olsa bile en büyük korkularımızdan olan köpekbalığı ile ilgili filmler nedense ilgimizi çekiyor... Bu filmde de yeni birşey yok aslında... Buna rağmen o çaresizliği ve korkuyu hissetmek uğruna filmi seyretmek için dayanılmaz bir istek hissediyorsunuz... Or it's just me...

Gerçek hikayeden alınan film, benzerleri çok olan türün meraklıları için...



14 Kasım 2010 Pazar

You again...

''You again'', bir ailedeki üç nesil kadının okul dönemlerinde yaşadıkları benzer olaylardan yola çıkılarak yapılmış komedi türü bir film...

Okul dönemlerinde herkesin bir belalısı vardır... veya çoğunluğun diyelim... Bir gün o kişinin ağabeyinizin eşi olacağını öğrendiğinizde ne yaparsınızdan yola çıkılan film, bu kadarla kalmıyor, bu ezeli düşmanlığı diğer kuşaklara taşıyor...

İntikam zamanının geldiğini düşünen kahramanımız, rakibini ağabeyinden ayırmak için elinden geleni yapar... ağabeyini kırdığını hesaba katmadan... Oysa rakip yetişkin olarak aynı kişi değildir...


Bu arada, düğün öncesi rekabet edenler sadece ollar değildir...

Mizah yönü yüksek sıcak bir senaryosu olan film, oyuncuların iyi performanslarıyla keyifli bir yapım haline geliyor...

Jamie Lee Curtis ve Sigourney Weaver'ı birlikte izlemek eğlenceli...

Seyrederken iyi vakit geçirdim...



13 Kasım 2010 Cumartesi

Winter's bone...

"Winter's bone", genç bir kızın hayatta kalabilme mücadelesini anlatıyor...

Zorlu bir coğrafyada hasta annesi ve iki kardeşi ile birlikte yaşayan genç kız, babasının pis işleri nedeniyle evlerini kaybetme tehlikesiyle yüz yüzedir... Ancak babası bir süredir kayıptır...

Genç kız bir yandan ailesini birarada tutmaya çılışırken, diğer yandan babasını aramaya başlar... Aile yakınlarının bazılarının yardımı bazılarının ise karşı çıkmalarıyla birlikte bu kayıp olayı gizemli bir hal alır...


Ağır tempoda giden film, hikayeyi anlatım tarzıyla klasik sinema tadını veriyor... Film, sinematografi, yönetim ve oyunculuk açısından kayda değer...

İddiasız iyi yapımlardan biri...



11 Kasım 2010 Perşembe

The kids are all right...

"The kids are all right" Annette Bening, Julianne Moore ve Mark Ruffalo'yu biraraya getiren, cinsellik ve aile üzerine sıcak bir film...

İki eşcinsel kadıının sperm alarak yaptıkları çocukları ile kurdukları ailenin günlük hayatını aktarın hikaye, aile içi kurulan dengeleri ve özgürlük hissini cinsillik arka planında gözler önüne seriyor.


Hikaye, çocukların sperm donörüyle tanışmak istemesiyle devam ediyor... Kadın egemenliğinin olduğu aileye yetişkin bir erkeğin girmesiyle herkesin aklı karışır...

Aile içi demokrasi böyle olmalı...

Cesur hikayesi, iyi oyunculukları ve ince mizah içeren senaryosuyla film, eğlenceli bir yapım...



9 Kasım 2010 Salı

Due date...

''Due date'', iki yabancı ve bir köpeğin birlikte yaptığı zoraki yolculuğu anlatan mizah dolu bir film...

Bir baba adayı ile amatör bir aktörün sıra dışı ilişkisi üzerine kurulu hikaye, tesadüfler ve şansızlıklar sonucunda birarada ABD'yi bir baştan diğer başa katetmek durumunda kalan iki yetişkinin komik öyküsü...

Yolculuk sırasında olaylara farklı bakış açılarıyla karşıt tipleri sergileyen ikili, yol aldıkça birbirine alişır... iki adamın ilişkisi dostluğa dönüşür...


Robert Downey Jr. her zamanki gibi iyi...

Filmin komik yönleri yok değil ama bütün olarak bilinen bir hikayeyi anlatan senaryo, yenilikten uzak... Ünlü oyuncusu ve Todd Phillips'in daha önceki filmlerinin popülerliğine arkasını yaslayan film, beklentileri tam olarak karşılamıyor...

8 Kasım 2010 Pazartesi

The dry land...

''The dry land'', Amerikalı bir askerin Irak savaşı sonrası yaşadıklarına dayalı bir başka hikaye...

Film, evine dönen bir askerin hayatına kaldığı yerden devam etme çabasını anlatıyor... Ancak bu hiç kolay olmayacaktır... Başta kendisine yabancılaşan asker, sevdiklerinden de farklı tepkiler alır...


Askerin uyum süreci kendisi ve sevdikleri için zor olacaktır...

İddiasız ama düzgün bir film...

Yavaş tempoda ilerleyen ancak askerin ruh halini gayet iyi verebilen film, yönetmen ve oyuncuların katkılarıyla Irak savaşı konulu hikayeler arasında farklı bir yere sahip...

6 Kasım 2010 Cumartesi

The Town...

"The Town" Ben Affleck'in yönetmen olarak ikinci sinema filmi...

Hemen belirtmek gerekir ki, Affleck'in yönetmenliği oyunculuğundan çok daha iyi...

Hikaye, suç oranının yüksek olduğu bir kasabadaki bir hırsızlık çetesini anlatıyor...

Doug çetenin başıdır... Yaptıkları bir soygun sırasında rehin aldıkları banka müdürü ile yakın ilişkiye girer... Çeteyi ve kasabayı terk etmek istemektedir... Ancak çete ve peşinde olduğu ajanlar Doug'u rahat bırakmaz... Doug, son bir büyük soygun ile eski hayatını sonlandırmak ve yenisine başlamak üzere harekete geçer...


Filmde Affleck'e, Jeremy Renner, Rebecca Hall ve John Hamm'dan oluşan bir kadro eşlik ediyor...

Klasik yöntemle çekilen film, kurgusu ve kontrollü gerilimiyle, ikna edici oyunculuklarıyla türü sevenler için iyi bir yapım...

4 Kasım 2010 Perşembe

The girl who played with fire...kicked hornest's nest...













The girl with the dragon tatttoo'yu çok beğenmeme rağmen, üçlemenin diğer iki bölümünü sevmedim...

The girl who played with fire ve The girl who kicked hornest's nest, kadına şiddet konusunu devam ettirirken, bu defa daha çok baş karakter Lisbeth'i ön plana çıkarıyor... İlkinden farklı olarak, serinin ikinci ve üçüncü filmleri tek bir hikayeyi anlatıyor...


Bu arada, yönetmen hariç kadronun aynı olmasına rağmen, filmlerin benzer başarıyı yakalayamaması, sinemanın bir yönetmen işi olduğunu bir kez daha gösteriyor...

Hikaye, üzerine atılan suçlardan kurtulmaya çalışan Lisbeth'in, haklılığını ıspatlamak için giriştiği mücadele ve aralarında ailesinden de kişilerin bulunduğu bir suç örgütünü ortaya çıkarma sürecini aktarıyor...

Yönetmenin iyi olmamasının yanı sıra durağan temposu ve gerilimi az senaryosu ile filmler, ilki gibi iyi bir hihaye bekleyenleri memnun edemiyor...



3 Kasım 2010 Çarşamba

Animal kingdom...

''Animal Kingdom'', Avustralya'da geçen etkileyici bir suç filmi...

Annesinin ölümünün ardından büyükannesi ve dayılarıyla yaşamak zorunda kalan genç çocuk, suç bataklığı içinde hayatlarını sürdüren yeni ailesine uyum sağlamaya çalışır...

Ancak bunu tam olarak başaramaz... Bir yandan sevgilisi diğer yandan onu bu bataklıktan kurtarmaya çalışan polis görevlisi, genç çocuğa seçme fırsatı verecektir...


Ailenin verdiği kayıplar ve genç çocuğa olan güvensizlik gerilimi artırır... Genç çocuk kendi başına hareket etmek zorunda kalacaktır...

Yönetmen ve oyuncuların iyi olduğu filmde, kurgu biraz yavaş ancak gerilimi dozunda tırmandırıyor... Final ise etkileyici...

2 Kasım 2010 Salı

Saw 3d...

''Saw 3D'', serinin yeni bölümü...

Daha fazla hangi yaratıcı işkence sahneleri olabilir diyorsanız, filme göz atmanız yeterli... Tabi mideniz kaldırabiliyorsa...

Jigsaw'un mirası devam etmektedir... Eski karısı ile insanlara hayatlarının dersini verme görevini üstlenen polis dedektifi arasındaki mücadele sürerken, oyunlardan kurtulduğunu ileri süren biri dikkatleri üzerine çeker... Sevdiklerinin yaşamı için sınava tabi tutulan adam, unutamayacağı bir ders alacaktır...


Daha fazla kan ve vahşetin olduğu filmde, ilkini saymazsak serinin diğer bölümlerine göre pek yenilik yok...

Ama seyirciyi ilk bölümden bir süpriz bekliyor...

1 Kasım 2010 Pazartesi

The girl with dragon tattoo..

''The girl with dragon tattoo'', uzun zamandır seyredilmeyi bekleyen ama bir türlü elimin gitmediği filmlerden biriydi...

Ne kadar yanılmışım... Film başından itibaren sardı beni... Konusu, kurgusu ve oyunculuklarıyla sıkı bir polisiye filmini bunca zamandır es geçmişim...
Filmin dili İsveççe olmasına rağmen...


Hikaye, 40 yıl önce ortadan yok olan genç bir kızın başına ne geldiğinin araştırıldığı süreci anlatıyor... Olayı çözmeye çalışan şaibeli bir gazeteci ile ona yardım eden hacker bir kızın ilişkisini izlediğimiz filmde, köklü bir ailenin gizli sırlarına şahitlik yapıyoruz...

Gerilim dozu yerinde, kurgusu akıcı olan film, türün iyi temsilcilerinden...

31 Ekim 2010 Pazar

Perrier's bounty...

''Perrier's bounty'', suç, dram ve mizahın birlikte olduğu İngiliz ekolü filmlerden...

Micheal, borç aldığı parayı ödeyememesi durumunda başı derde girecek bir genç adamdır... Bir gün intihara meyilli komşusu, Micheal'ı kurtarmak için para tahsili yapmaya gelenlerden birini vurunca, ikili çağreyi kaçmakta bulur... Aralarına bir de Micheal'ın babası dahil olunca, üçlü kendini kentin en belalı gansterinin karşısında bulur... Perrier...


Renkli yan karakterlerle desteklenen senaryo, temposuyla ilgi çekiyor...

Film, türünün en iyilerinden değil.... Benzer hikayeleri izledik... Ancak kadro filmi izlenmeye değer yapıyor...

Cillian Murphy, Brendan Gleeson ve Jim Broadbend...

30 Ekim 2010 Cumartesi

The Special Relationship...

"The Special Relationship", dünya siyasetinde iz bırakmış iki devlet adamının siyaset içi ve dışındaki dostluğunu anlatan, yarı belgesel politik bir film...

Tony Blair ve Bill Clinton...

İkisini de alanda izleme fırsatım olduğu için ve dış politikaya ilgim nedeniyle, film benim için yeteri kadar ilginçti...


Tony Blair'in İngiltere Başbakanı olma sürecinde ABD Başkanı Bill Clinton ile olan ilişkisini anlatan film, ABD-İngiltere müttefikliği çerçevesinde iki siyasetçinin sıra dışı öyküsünü izlemek için iyi bir fırsat...

Film, genel anlamda çok iyi değil ancak konuya ilgisi olanlar için seyredilebilir...

Blair rolünde Micheal Sheen ikna edici...

28 Ekim 2010 Perşembe

Monsters...

''Monsters'', adının yaptığı çağrışımın aksine, düşük profilde çekilmiş bir yol filmi...

Gelecekte evrende başka yaşam formları bulunmuştur... Bunlardan bir kısmı bir şekilde kendilerine dünyada yer edinir...

Hikaye, yaratıkların bölgesinden geçerek, evlerine gitmek isteyen iki kişinin yolculuğunu anlatıyor...


Bir foto muhabiri ile çalıştığı gazetenin patronunun kızı arasındaki ilişkiyi gözler önüne seren senaryo, yaratıkları arka plan olarak kullanıyor...

Durağan ve gerilim dozu neredeyse hiç olmadan devam eden hikayede, canavarlarla filmin sonunda karşılaşıyoruz...

Adına kanıp beklentiye girenler için heyecan verici olmaktan uzak olan film, kurgusu ve görselliği ile ilgi çekiyor...

27 Ekim 2010 Çarşamba

Solitary man...

"Solitary man", yaşlanmayı kabullenmeyen, kariyerinde düşüşe geçen, kadınlara düşkün ortayaşlı bir adamın hikayesi...

Sevgilisinin kızını çevresini kullanarak bir okula sokmaya çalışan Ben, okulda gençlerle aşık atmaya, onlara hayat dersleri vermeye, üstüne de kızlarla flört etmeye kalkınca gerçeklerle yüzleşir...


Akıllı olanların aşık olmayacağını öne süren ve sağlığını kaybetme pahasına kadınlara olan düşkünlüğünü sürdüren Ben, zamana karşı koyar...yüzeysel hayat tarzından vazgeçmez... kendi gerçeklerle başkalarınınki farklılık gösterince duraksar...ancak bu onu durdurmaz...

Micheal Douglas'a filmde Danny DeVito ve Susan Sarandon eşlik ediyor...

Douglas'ın iyi performansına rağmen, senaryodaki monotonluk nedeniyle sürükleyici olamayan, sıradan bir film...

26 Ekim 2010 Salı

Paranormal activity 2...

Peş peşe izlediğim üçüncü devam filmi olan "Paranormal activity 2", ilkinden pek farklı değil...

Hatta ilkinden daha hareketli ve ürkütücü olduğu kesin... Tek dezavantajı, seyircinin artık konuyu ve tekniği biliyor olması...
Yoksa filmler arasında birebir benzerlik bulunuyor...


Bu kez bir çift yerine, dört kişilik bir aileyi izliyoruz... Hikayede tuhaf olaylardan bu defa anne ile bebek etkileniyor... Filmin gerilim ve aksiyon moduna geçmesi için ilkinde olduğu gibi sonuna kadar beklemiyoruz neyseki...

Filmin sonu ise pek tatmin edici değil...

24 Ekim 2010 Pazar

30 days of night, dark days...

''30 days of night, dark days''...

Hikaye kaldığı yerden devam ediyor...

30 gün kabusundan kurtulan kahramanımız, olanları anlatmak ve taraftar toplamak üzere seminerler düzenlemektedir...


Bir gün benzer deyenimler yaşayan bir grupla karşılaşır... Vampirlerin kraliçesini avlamak, böylece bir sonraki 30 karanlık günde kimse zarar görmesi diye güçlerini birleştiriler...

''Dark days'', ilki kadar iyi değil... Filmin başı ve sonu daha özenle yapılmış hissi veriyor... Ama genelde ağır tempoda giden film, gizemli ortamı sağlayamıyor...

Hikaye yeni karakterler hakkında fazla bilgi vermezken, gerilim düzeyinde pek tatmin edici olamıyor...

23 Ekim 2010 Cumartesi

Red...

"Red", retired extremely dangerous...

Film, eski CIA ajanlarının, zamana ve önyargılara karşı hala ayakta olduklarını ispatlamaları için fırsat veren bir görev için yıllar sonraki buluşmalarını anlatıyor...

Eski dostlar, yıllar önce işlenen bir suçun ortaya çıkarılması sürecinde, içlerinden birinin hedef gösterilmesiyle birlikte yeniden işbaşı yapar...


Bruce Willis, Morgan Freeman, Helen Mirren, John Malkoviç, Richard Dreyfuss gibi bir kadroya sahip olan film, ne yazik ki beklenen keyfi tam anlamıyla veremiyor...

Mizah yönü ve aksiyonu yetersiz kalan film, durağan kurgusuyla seyirciyi havaya sokamıyor...

Oyuncuları için izlenebilir ama fazla beklentiye girmeden...

21 Ekim 2010 Perşembe

Mirrors 2...

"Mirrors 2", ilk filmin getirdiği ses üzerine serisi yapılan kötü filmler kategorisine giren korkunç bir film...

Geçirdiği kaza sonrası tedavi gören genç adam, gece bekçisi olarak çalıştığı yerde korkunç imgeler görmeye başlar... Genç adamı aynalarda genç bir kadın takip etmektedir...


Art arda meydana gelen açıklanamayan ölümlerden sonra, genç adam ipuçlarını takip ederek, bu garip olayların arkasındaki gerçeği bulmaya çalışır...

İlkini de çok beğenmemiştim ama bu devam filmine hiç gerek yokmuş...

Hikaye oldukça yavan, oyfunculuklar ise berbat...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Jettblack...

Jeetblack, ABD'den yeni sayılabilecek bir grup...

İkinci albümleri "Get your hands dirty" ile çıkışını sürdüren dörtlü, rock müzikte yeni arayışlar içinde olanlar için fırsat sunuyor...

Retro rock türü müzik yapan grubun yeni albümünde, "Slip it on", "Two hot girls", "War between us", "No even love" ve "Mother fucker" dikkati çeken parçalar...

Ortalamanın biraz üstünde olan albüm, farklı bir sound keşfetmek isteyenler için...

Jettblack:


Will Stopleton- vokal, gitar
Jon Dow - vokal, gitar
Tom Wright bas
Matt Oher davul




Konu Başlıkları