7 Temmuz 2009 Salı

Daha Neler...

Baştan söyleyeyim olmamış...Kanal T'de yayınlanan ''Gecelik Haberler'' den bahsediyorum. Haberlerin günün sonunda yatak odası ambiansında sunum fikri ilginç olsa da, ‘’çık’’, dediğim gibi olmamış... Programı seyretmedim, ancak internetten bir bölümünü izledim...Yorumlarım da bu minvalde olacak haliyle...

Bir defa benim bildiğim haber ciddi iştir, ciddiyet ister... Peki ekrande ne görüyoruz...Kırmızı renkte ucuz bir yatak odası dekorunun önünde, yaşı ve ünü geçmiş, etine dolgun bir tiyatrocu hatun, taştığı puf üzerinden haber bülteni sunuyor... İnsan bazen çok acımasız olabiliyor...

Şimdi, haber ciddi bir olaydır dedik, o zaman haberin yatak odasında işi ne... Bazı şeyler ne yaparsan yap bir arada olmuyor... Bu, dinlenmek için Bodrum'u seçmeğe, sevgilinle yakalanmamak için Layla'ya gitmeye ya da Sibel'e önce saklasın diye verdiğin birşeyi daha sonra bulmasını istemeye benziyor...

Ciddi bir olay, işin doğasına aykırı bir ortamda yapılmaaaaaaaaazzzz.... Bunun tutuculukla da bir alakası yok, haber işiyle uğraşmakla da...Herşeyin bir raconu var sonuçta... Bu dekorla yap bir cinsel sorunlar programı, koy mikrofona seksi bir hatun... (Haydar Dümen destekli olabilir) Gör bakalım ratingi...

Hem madem illa yatak odasında haber sunacaksın, o halde ona göre spiker, ona göre müzik, ne bileyim ona göre haber ister seyirci... Nurseli İdiz... Kadıncağızla bir alıp veremediğim yok, hoş kendisini beğenmem ama, kısa süre de olsa gündemde kalayım hedefiyle projeye evet dediği aşikar...

Nurseli’nin programın açılışında yaptığı konuşmayı birazdan cümle cümle inceleyeceğiz ama önce görseli biraz eleştirelim...

Bir, Nurseli’nin üzerindeki kıyafetin ne olduğu belli değil. Rivayete göre gecelik ama pek öyle durmuyor... İnsan askılı, şöyle hafif birşeyler görmeyi bekliyor...

İki, kadın yatakta bile oturmuyor... O yatağın orada ne işi var öyleyse... Programın ilerleyen saatlerinde bir omzunu düşürüp, Madonna tarzı yastığı bacaklarının arasına alıp, sunum yapıyorsa orasını bilemem... Ya sığamadığı için üstünde yamuk oturduğu pufa ne demeli...

Üç, dekor bir felaket... Sanki ''Madamım füzeleri'' filminin seti... Randevuevi havası var resmen... Dekoratör arkadaşı kutluyorum...

Dört, a be kadın, gece yarısı Tv'ye çıkıyosun, ilk programın, insan bir saçına başına çeki düzen vermez mi...

Ve beş, Nurseli’nin ibret verici açılış konuşması... (Yazının sonunda videodan da izleyebilirsiniz.)

Nurseli...Sevgili seyirciler nihayet 1 Temmuz akşamı geldi. Sizinle sıcacık, çok samimi bir ortamda, günün son saatinde, nihayet buluştuk.

Gök...İlk program, heyecanlısın ama daha en başından tekrara düştün be güzelim...

Nurseli...Programlarımızın tanıtımı çok gürültü kopardı. Çok erotik bir izlenim bıraktı...

Gök...Bir de dekoru gördükten sora deneceklere bak sen... Belki de denmeyecek tek şet erotik olacaktır... Aslında format, MTV’de geceleri yayınlanana aşk temalı şarkıların çalındığı programı da anımsatmıyor değil... Ama onu Nurseli’nin torunu yaşında, iç gıcıklayıcı sesli bir afet sunuyordu...

Nurseli...Ama beni tanıdığınız için söyliyim, ben sizlere asla kof, içeriği olmayan, seviyesiz bir program sunmayı hiçbir zaman düşünmedim. Umarım siz de düşünmemişinizdir.

Gök...Yok, biz zaten program sunmayı düşünmüyoruz...Seyretcez...

Nurseli...Çok farklı bir formatla karşınızdayız. Dünyada ilk yatak odası haberlerini sunuyoruz.

Gök...Acaba...

Nurseli...Bence masabaşında, otel lobisinde ya da cetvelle çizilmiş gibi bahçelerde yapılan programların yerine, sizi daha özel, sıcak bir yerde ağırlamak istedim, odamda.

Gök...Cümlenin bozukluğuna hiç girmiyorum... Gerçekten odası olsaydı, bak o zaman bir artı veriridim... Yine de böyle bir programı sunma cesareti gösterdiği için o artıyı veriyorum...

Nurseli...Çünkü odamızda uyuruz, düşünürüz, bazı sorular aklımıza takılır, mutlulukları, sorunları paylaşırız, bazen sabaha kadar yatağın içinde döner dururuz, bazen arkadaşımızla telefonda konuşuruz, bazen internete gireriz, bence herkesin en sahici, en samimi olduğu yer yatak odasıdır, diye düşünüyorum.

Göks...Bu bozuk cümleden yatakodası ne işe yarar, öğreniyoruz...Yatak odasında en çok yapılan şeyi açıkça söylemese de, sabahlara kadar döner dururuz diyerek ucundan biraz dokunduruyor gibi geliyor...

Nurseli...Bu dört duvarın arasında sizlerle herşeyi konuşacağız. Birlikte yaşayacağız çünkü bu dört duvarın arasında.
Gök...????????
Nurseli...İç ve dış gündemi konuşacağız. Çok özel konuklarımız olacak. Özel haberlerimiz olacak. Bizim yaptığımız , ekibimizin yaptığı. Dikkatimizi çeken bazı haberleri biz seçeceğiz. Yorum yapacağız birlikte. Tartışmalar olacak. Umarım bu programı çok seversiniz ve mutlu olursunuz.

Gök...Yukarı havale ediyorum

Nurseli...Önce Türkiye’nin bir gündemine bir bakalım. Bugünkü haberlerden seçtiğim altı başlık var. Dün Türkiye’nin kitlendiği Megak....

Gök...İşte programın benim için bittiği an... MGK diyemiyor kadın... Hem yatakodasında MGK'nın işi ne be kardeşim... Sunuş, bozuk, özentisiz hazırlandığı belli cümlelerle sürüyor...
Yatak odasında sunmakta ısrar ediyorsun bari, daha hafif, eylenceli ya da magazin türü haberler oku, di mi ya...

Felaket, kaza veya terörle mücadele haberlerini bu formatta sunmak hiç yakışık alacak mı, sorarım...

Hem insanlar haberleri neden yatak odasından sunan birinden dinlemeyi tercih etsin, bilemiyorum... Yatak odasında TV seyretmekle, yatak odasından sunulan haberleri izlemeği karıştırmayalım...

Rating için sınır tanımayan yapımcıların bir sonraki projesi ne olacak dersiniz... Tuvaletten maç yorumları mı. Ne de olsa en rahatladığımız yer orası değil mi...

2 yorum:

sibelsozer dedi ki...

öpüyorum...

uk dedi ki...

Ben kendimi tutamayip bisiy eklemek istiyorum.
Efenim madem "dort duvar arasi" olarak tanimlanan samimi bir ortamda bu hanim, niye elinde bi tomar kagit?
Bu nasil bir format? Yatagi, kirmizi ortuyu ve tullu yastigi bulmuslar da bir prompter (yazilarin aktigi ekran)yok muymus? Kivrilip gule benzetilmis o yastigin kaldirilmasini ve bir prompterin konulmasini siddetle talep ediyorum...

Konu Başlıkları