20 Haziran 2009 Cumartesi

Babalar günüm kutlu olsun...Sibel ve Ada'ya...



Evimizin direğisin,
Gözümüzün bebeğisin,
Ne sevimli, ne iyisin
Benim canım babacığım,


Akşam sen gelince,
Kapılırız hep sevince,
Gündüz olur bize gece,
Benim canım babacığım.

Size hiç böyle güzel bir şiir okundu mu... Cuma günü Ada'yı kreşinden almaya gittiğimde, kızımın bana babalar günü için okuduğu şiir bu.
Suratınızı biraz yamultarak, dudaklarınızı da aşağıya doğru kıvırarak söylediğiniz ne şeker anlamındaki ''Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa'' nidalarını duyar gibiyim.......
Şiir yukarıdaki gibi olsa da, kızım heyecandan olsa gerek, Evimizin direğisin satırını, kapımızın direğisin diye okudu... Olsun... Hiç fark etmez, çok abes bir kelime de kullansaydı yine onu aynı heyecan ve sevgi dolu bakışlarımla dinlerdim...Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaa. Tamam, tamam...
Kızım bu güzel şiirin yanı sıra bana bir de okulda yaptığı el işini hediye etti. Dikiz aynasına astığımız, üzerinde ''İyi ki babamsın'' yazan sarı tavşan şekilli araba süsü.

Baba olmak, bence bir erkeğin başına gelebilecek en güzel şey şu dünyada...Kronolojik olarak eşiniz önemli olsa da, bir kez çocuğunuz hayatınıza girince herşey ve herkes ikinci sıraya geriliyor...Sibelcim no ofense...(Aynı şeyi onun da hissetiğini ve bana hak verdiğini biliyorum...Zaten işin doğasında bu var, altında başka başka nedenler aramak anlamsız)

Sibel hamile kaldığında, erkek çocuk hayali kurmuştum. İsmi bile yıllardır hazırdı Arpat...Kimse bu isme ısınamamıştı ya neyse...Sonra bebeğimizin kız olacağını öğrendik......hatırlamıyorum ne hissettiğimi ama hayal kırıklığı yaşamamıştım. Hem de hiç.
Ada'yı ilk kez ameliyathaneden odaya çıkardıklarında gördüm...Buruş buruş suratında hala beyaz bir sıvı vardı. Çok çirkinmiş diye içimden geçirdim. Dili devamlı dışarıdaydı. Çeneli birşey olacaktı anlaşılan. Hah tamam şimdiden annesine çekmiş diye düşündüm...(Yıllar sonra bu konuda ne kadar haklı olduğumu görecektim)
Sonra aşık oldum. Aniden...Sibel Ada'yı emzirirken seyretmekte olduğum manzaranın aslında nasıl bir mucize olduğunu fark ettim... Karşımda hayatımındaki en önemli ve en güzel iki yaratık duruyordu. Tam anlamıyla kendi ailene sahip olmanın ne demek olduğunu o zaman anlamıştım... Artık üç kişiydik...

Ankara'da kimsemiz olmadığından Ada'ya üç aylık olunca bir bakıcı tuttuk. Fidan...Bu konuda çok şanslı olduğumuzu söylemeliyim...Fidan haftanın beş günü, Ada kreşe başlama yaşına gelene kadar bizimle oldu. Buradaki haftanın beş günü ifadesine dikkatinizi çekmek isterim, zira Sibel cumartesileri çalıştığından kızıma her cumartesi bizzat ben baktım. (Ablamlar benden 9-10 yaş büyük olduğundan, yeğenlerimi büyütürken hayli deneyim kazanmıştım)

Ada'nın herşeyi ile ilgilenmek aramızdaki bağı daha da güçlendirdi. Gün sonunda canınıza okumuş olsa da, kolunuzda uyuduğu ve kokusunu kokladığınız anları hiçbirşeye değişmezsiniz şu hayatta. Şanslı olduğunuzu düşünür, şükredersiniz...

Parmağı kesilse benim canım yanar ne demek anlarsınız, tıpki çocuklar ömür törpüsüdür benzetmesini anlayacağınız gibi... Hasta olacak diye ödünüz kopar...Onun yerine ben hasta olayım dersiniz... Kimsenin beklemediği kadar anlayışlı ve toleranslı, gerektiğinde ise maymun olursunuz... Arabada Sezen Aksu'dan Kınalı Kuzum'u dinlerken gözünüz dolar... Sponge Bob'ı izlerken ise kahkahaya boğulursunuz... Mutlu ve sağlığı yerindeyse de değmeyin keyfinize... İşte böyle birşeydir baba olmak...
Kız çocuklarının babaya olan düşkünlüğünü herkes bilir...Ama bizdeki durum bunu biraz aşmış durumda. (Bir doğurmadığım kaldı derler ya hah bizimkisi o misal...) Evde Ada'nın ağzından en fazla çıkan kelime ise süprize ne hacet tabiki ''Baba''... Bu kelimenin tonlamaları ise Ada'nın isteği ve havasına göre değişir...Eğer istediği birşey olmadıysa uzun bir babaaaaaaaaaaaaa, eğer yapılması zor birşey istiyorsa da süt dökmüş kedi misali cilveli bir baaaaba evin içinde yankılanır....

Şimdi Sibel nerede devreye giriyor diye sorabilirsiniz. O yardımcı oyuncu...Yok, yok şaka. O bizim herşeyimiz... (Burada göz kırpılıyor) Ancak şu, '' Çocuğun yeri annesinin yanıdır'' anlayışı gerçekten beni kızdırır. O eskidendi çok eskiden diyorum... Duymayanlar için: İstatistikler boşanmalarda çocukların vesayetinin eskiye oranla babalara daha fazla verildiğini gösteriyor. Bir de film önerelim :Kramer vs Kramer... tam olsun...
Ayrıca masal dünyasından örnekleri bir düşünün bakalım...Nemo'nun babası var, Simba'nın da ve daha nicesinin...Anneler nerede peki... Genelde ortada gözükmezler, görünenlerse hem üvey hem de kötüdür. Rol model hep babadır yani... Hanımlar kızmasın aman ha....Ben değil masallar öyle diyor...
Şaka bir yana, anne ya da baba olarak sorumluluk almak ve bir birey yetiştirmek gerçekten dünyanın en zor işlerinden biri, eğer en zoru değilse... Hayatınızdan devamlı veriyorsunuz ama bunu gönüllü olarak yapıyorsunuz.

Çoğu zaman Sibel'le birbirimize Ada yokken ne yapıyormuşuz diye sorarız.... Hayatımız önceleri çok boşmuş gibi gelir... Tabiki öyle değildi ama şimdi daha anlamlı ve eğlenceli...Yine de keşke daha erken çocuk sahibi olsaydık diye zaman zaman hayıflanırız... Gerçekten de anne ve babalarımızın sıkça tekrarladıkları ''Anne, baba olunca anlarsın'' tespitine hak vermemek mümkün olmuyor... Şimdiden ben de kızımın mürüvetlerinin hepsine şahit olmak istiyorum... Amanın annem, babam gibi konuşmaya başladım...

Uzatmayalım...Bugünü benim için anlamlı kılan Sibel ve Ada'ya, iyi ki karım ve kızımsınız...

Babalar günüm kutlu olsun..........

3 yorum:

TC dedi ki...

ne güzel anlatmışsın... gözlerim doldu okurken... gerçekten!

sibelsozer dedi ki...

Bu benim babasız geçen ilk babalar günüm...Ne şanslıyım benim babam harika bir baba derdim hep başka babaların da benim babam gibi olup olmadıklarını merak ederdim. Göksel kafamdaki baba imajını aştı da geçti bile. Hayatta ben en çok babamı sevdim, sanırım Ada için de bu durum değişmeyecek!

Dafnis dedi ki...

Göksel çok içten, çok samimi, çok akıcı buldum...
Daha çok yazmalısın...İnsanın baba olası geliyor!:P:))

Not: Sibel, arkadaşım hiç ayrılmayın, daima mutlu ve birlikte kalın... Zira "Kramer Kramer" e karşı örneğinde bir göz dağı var sanki!!!;)))

Defne

Konu Başlıkları