Micheal Myers ile 1980'lerin başında tanıştım... O dönem yeni filmler ülkemizde bir kaç yıl gecikmeli gösterildiğinden, 1978 yılı John Carpenter imzalı Halloween'ı izlediğimde film çoktan popülerite kazanmış, hatta devam filmi bile çekilmişti...
Sola pan yaparak karanlıktan Myers'ların evinin görüldüğü filmin açılış sahnesinin üzerimde bıraktığı etki muhteşemdi... filmde daha sonra klasik olacak pek çok sahnesinin yarattığı gibi...
Gerçek bir korku filmi yapmak için insanın en basit korkularını ortaya çıkarmanın yeterli olduğunun, bunun daha fazla kan, et ya da görsel efektle sağlanamayacağının en canlı kanıtıydı Halloween...
Çığlık kraliçesi Jamie Lee Curtis hayranı bir genç olarak filmi Akün Sinemasında iki kez izledim... Carpenter'ın ustalığı, hikaye, filmin tüyler ürperten müziği ve tabi ki Curtis'in varlığı fazlasıyla ilgimi çekmişti... Korku türünü seven biri olarak (gençken daha fazla), Halloween'de geçen bir hikaye fikri müthiş gelmişti...
Sola pan yaparak karanlıktan Myers'ların evinin görüldüğü filmin açılış sahnesinin üzerimde bıraktığı etki muhteşemdi... filmde daha sonra klasik olacak pek çok sahnesinin yarattığı gibi...
Gerçek bir korku filmi yapmak için insanın en basit korkularını ortaya çıkarmanın yeterli olduğunun, bunun daha fazla kan, et ya da görsel efektle sağlanamayacağının en canlı kanıtıydı Halloween...
Çığlık kraliçesi Jamie Lee Curtis hayranı bir genç olarak filmi Akün Sinemasında iki kez izledim... Carpenter'ın ustalığı, hikaye, filmin tüyler ürperten müziği ve tabi ki Curtis'in varlığı fazlasıyla ilgimi çekmişti... Korku türünü seven biri olarak (gençken daha fazla), Halloween'de geçen bir hikaye fikri müthiş gelmişti...
Benzer korku klasiği filmleri ve baş karakterlerini düşünürsek, Micheal Myers ve Halloween'in benim için bir adım önde gittiği söylenebilir... Kendi hayran kitlesini oluşturan Micheal Myers'ın hatırı sayılır bir seyirci kitlesi tarafından bu denli sempatiyle karşılanması ise hayli düşündürücüdür aslında...
Gelelim, Rob Zombie'nin Halloween'lerine... Serinin yeniden çekeceğini duyduğumda heyecanlanmıştım... Klasik filmleri uyarlamak her zaman riskli ve aslında gereksiz olsa da, sonucun ne olacağını görmek merak uyandırmıştı...
Ancak ünlü Rock yıldızı- yönetmen Zombie daha ilk filminde beni hayal kırıklığına uğıratmış, ikincisi için fazla bir beklenti yaratmamıştı. Nitekim, ilkinden de kötü bir film çıkarmış Zombie...
Halloween hayranlarına haksızlık ettiğini düşündüğüm Zombie'nin, Myers ve hikayesini anladığından şüpheliyim ... Zombie, Halloween ll'de, ana karakterlere sadık kalsa da, hikayeyi oldukça değiştirmiş... İlkinin bıraktığı yerden başlayan film, Zombie'nin yorumuyla tam bir slasher tarzı denen korku türüne dönüşmüş...
Gelelim, Rob Zombie'nin Halloween'lerine... Serinin yeniden çekeceğini duyduğumda heyecanlanmıştım... Klasik filmleri uyarlamak her zaman riskli ve aslında gereksiz olsa da, sonucun ne olacağını görmek merak uyandırmıştı...
Ancak ünlü Rock yıldızı- yönetmen Zombie daha ilk filminde beni hayal kırıklığına uğıratmış, ikincisi için fazla bir beklenti yaratmamıştı. Nitekim, ilkinden de kötü bir film çıkarmış Zombie...
Halloween hayranlarına haksızlık ettiğini düşündüğüm Zombie'nin, Myers ve hikayesini anladığından şüpheliyim ... Zombie, Halloween ll'de, ana karakterlere sadık kalsa da, hikayeyi oldukça değiştirmiş... İlkinin bıraktığı yerden başlayan film, Zombie'nin yorumuyla tam bir slasher tarzı denen korku türüne dönüşmüş...
Myers'i sıradan bir seri katil gibi gösteren film ( ulan, şimdi seri katiller de mi sınıf sınıf diyecekler ya - bahsettiğim sempati olayı bu işte), hızlı ritmi, yüksek sesli kaydı, bol kanlı sahneleriyle vasatın altında bir seyirlik olmuş...
Family is forever sloganıyla hareket eden ve hayal sahneleriyle Myers ailesine yeni bir yorum getiren Zombie, filmin sonundaki süprizle de seyircinin kafasını karıştırmaya çalışıyor...
Filmin artıları ise, Micheal'in çocukluğuna ilişkin yeni bilgiler vermesi ve Laurie'nin ev arkadaşının Micheal ile banyoda karşılaştığı sahne...
1 yorum:
süper bir filme benziyor
Yorum Gönder