8 Eylül 2009 Salı

Bir uçuş öyküsü...

Sonunda en büyük korkularımdan biriyle yüzleştim. Kızımla birlikte uçak yolculuğu yaptım...

İnsanın hayatı boyunca kulak kabarttığı bazı hikayelerin, günün birinde karşısına çıkacağı, hatta yakasına yapışarak, en korkunç kabuslarından biri olacağı pek akla gelmiyor...

Efendim... Babamın reklamını yapmıyorum ama pilot olduğunu hatırlıyorsunuzdur... Çocukluğumda onun ağzından defalarca duyduğum bir hikayede, babamın yine pilot olan arkadaşı bir gün oğlunu da yanına alır... ama her ne olursa uçak düşer ve baba-oğul hayatını kaybeder... Babam bu olaydan öyle etkilenir ki, çocuklarıyla aynı uçağa binmeye sakınır...

Çocuk benliğime kazınan bu üzücü olay, yıllar sonra Ada ile uçak yolculuğu yapma fikrinin gündeme gelmesiyle, uyuduğu derinlerden kalktı ve yüzeye tırmanışa geçti...

Evdekilere birşey belli etmesem de, içimde bir şüphe, endişe, adını siz koyun sıkıntılı bir duygu yavaştan çöreklenmeye başladı... Kendimi telkin etsem de, umacı hikayeleri gibi yıllar sonra benliğimde hortlayan o olay, beni rahat bırakmadı...

Paranoya... Ne de çaresiziz ona karşı... Bir gün başına geleceği hiç akla gelmeyen, içini yiyip bitiren, tüm endişelerin birleştiği en pis ruh hali... Çocukluğunuzdan birşeylerin gelip bu yaşınızda sizi avlamasına insan nasıl da şaşırıyor...

Evdeki hazırlıklar, havaalanına gidiş, bilet kontrolden geçiş ve uçak saatini bekleyiş... İçimdeki huzursuzluk tüm bu süreçleri az çok gölgeliyor, kızımla işin tadını çıkarmak varken... Gidip, gelmeler yaşıyorum... saçmaladığımı bile bile... Çevremdeki herşey, herkes kötü birşeylerin habercisi oluveriyor bir anda, bana gizliden işaret veren... Kendimi ikinci sınıf bir gerilim filminde gibi hissediyorum...

Bir an önce uçağa binip, yanıldığımı görmek istiyorum...

Derken uçağa biniyoruz...

Haklı çıkıyorum... Uçak havalandıktan sonra Ada'nın heyecanı ve rahatlığını görünce, tüm endişeler yavaş yavaş geldikleri yere çekiliveriyor... orada kalmaları ümidiyle... Yersiz yere endişe duyduğumu ikna etmeye çalışıyorum kendime...

Kızımın binlerce doğal ama yanıtlaması zor sorusunu cevaplarken, beraber sandviçimizi yerken ya da tatil planları yaparken zaman uçup gidiyor, tıp ki bizler gibi...

Kabustan uyanmış ya da zor bir sınavdan çıkmış gibi hissediyorum... Kızımla bir ilki gerçekleştirmenin zevkini biraz geç olsa da farketmenin verdiği rahatlıkla, normale dönüyorum...


Dilime bir şarkı dolanıyor, I'm going slightly mad...

ps. siz siz olun çocuk deyip geçmeyin, yanında ne konuştuğunuza, anlattıklarınıza dikkat edin... bilmeden çocuğunuza zarar verebilirsiniz...



Hiç yorum yok:

Konu Başlıkları