10 Eylül 2009 Perşembe

Araştırmalar bizi söyler...

Çiftler üzerine yapılan iki farklı araştırma, Sibel ile benim aslında ne kadar doğru seçimler yaptığımızı gösteriyor... bazıları istemsiz olsa da...

Efendim... Almanya'nın Max Planck Kurumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, genç kadınla evlenen erkeğin ömrü uzuyor. TRINK!!! Başlar üstünde bir ampul yanıyor ya da AHA !!!

Araştırmada, bir erkeğin erken ölme ihtimali, eşinin kendinden 15 ya da 17 yaş küçük olması halinde beşte bir, kendinden 7 ya da 9 yaş küçük olması halinde de yüzde 11 oranında azalıyor. Yani ikinci kategoriye giren ben seçilmiş şanslılardan oluyorum... Bekarlara dikkat, üniversite aşklarıyla evlenenlere de geçmiş olsun diyorum... Burada sahte bir göz kırpma efekti var...

Araştırmaya göre, yaşlı kadınla evlenen erkeğin ise pek şansı yok... bu tiplerin erken ölme ihtimali bulunuyor. (Sıkıntıdan olabilir mi acaba...)

Ama siz şu işe bakınız ki, aynı durum kadınlar için geçerli değil. Yani, kadınların yaşlı ya da genç bir erkekle evlenmesinin benzer etkileri bulunmuyor... Kocaları kendilerinden 7 ve 9 yaş büyük ya da küçük olan kadınların erken ölme ihtimallerinin yüzde 20 olarak tahmin edildiği araştırmada, yaş farkı büyüdükçe bu ihtimal de artıyor... Anlayacağınız, biz kadınlardan büyük olursak ömrümüze ömür katılıyor, tersi olursa kadınların ömründen ömür gidiyor... Burayı Sibel'e okutturmamak lazım...

Bilim adamları, erkekler için yapılan tahminler için, zaten sağlıklı ve başarılı erkekler genç kadınları cezbedebildiğinden sonucun doğal olduğu ya da genç kadının erkeğe daha iyi baktığı sonuçlarını çıkarıyorlar. Doğruluk payı yok değil hani...


Bir başka araştırma ise İngiltere Surrey Üniversitesinden... Araştırmaya göre uzun ve mutlu evliliğin sırrı yatakları ayırmaktan geçiyor...

Yok, biz Sibel ile yatakları ayırma aşamasına gelmedik henüz... Başarısız ilişkinin sinyali olan yatak ayırmanın, aslında ilişkileri sağlamlaştırdığını öğrenmek ilginç doğrusu... Bir süre ayrı takılalım süreci demek ki bu yüzden işe yarıyor...

Bizim durumumuzda iş biraz farklı. Ada faktörü nedeniyle yatağımızda bir süredir iki kişilik farklı kombinasyonlarda yatabiliyoruz... Genelde de rahat yatakta yatma şansına ulaşan ben oluyorum... Puzzle halinde uyumayı beceremediğimiz zamanlar, genelde Sibel'i salona el sallayarak uğurluyoruz...

Meğer kızımız bilmeden, ilişkimizin sağlıklı olması için çabalıyormuş da, biz anlamıyormuşuz... Aslında şikayet etmiyorum kızımla yatmaktan... Bilakis (yine o sevdiğim kelime) büyük keyif alıyorum... Biliyorum ki bir kaç yıl sonra istesem de yanımıza yaklaşmayacak...

Uzmanlar yatak ayırmayı sadece ilişki için değil sağlık için de öneriyor... Az uykuyla geçen evliliklerde, kalp hastalıkları ve boşanma riskinin arttığı uyarısında bulunuyorlar...

İngiltere'de Viktorya döneminden önce, evli çiftlerin aynı yatağı paylaştığının pek görülmediği, eski Roma'da da evli çiftlerin aynı yatağa sadece cinsel ilişki için kullandığına işaret eden uzmanlar, daha sağlıklı bir ilişki ve kaliteli bir uyku için yataklarınızı ayırın diyerek, saçmalıyorlar... Ayak ayağa değmeden olur mu hiç...

Sonuçta yaş farkı olan bir evlilik yaparak ve zaman zaman ayrı yataklarda yatarak aslında ne kadar da doğru yapıyormuşuz da haberimiz yokmuş...

Hiç yorum yok:

Konu Başlıkları