22 Mart 2010 Pazartesi

The final...

Yarattığınız canavarlar, bir gün sizi avlar...

"The final", lise katliamlarına başka bir boyut getiren hikayesiyle, süprizi olmayan, duragan ve klişe bir korku filmi...

Film, bir lisede acımasız popülerlerle, ırkı, fiziği ya da kişiliği nedeniyle ezilen azınlık arasında geçen hesaplaşmayı anlatıyor...

İhtikam ya da ders verme fikrinden yola çıkan beş genç, bir maskeli baloda kendilerine eziyet eden okul arkadaşlarını rehin alır...

Geri dönüşü olmayacak bu kanlı oyunda, işler kısa zamanda kontrolden çıkmaya başlar... Grup kendi içinde bölünme gösterirken, verilen dersler de vahşet boyutuna ulaşır...

Doğru ellerde ilginç bir film olabilecekken, yönetimi, senaryosu ve oyunculuğu ile oldukça sıradan bir korku seyirliği "The final"...

İnsanlara ön yargısız davranılması gerektiği gibi ahlaki bir misyonu olan senaryo, bir korku filmi için gereğinden fazla anlatıma boğulmuş...

Filmden, kimseyi küçük görmeme gerektiği fikrini çıkarsak da, bir yandan da "karşındakine iyi davran, onun da bir gün sırası gelebilir" gibi paranoyakça bir sonuç çıkabiliyor... Kötü davranılan kişilerin de, karşısındakilere işkence etme gibi doğal bir hakkı olabileceği fikrine kapılmak da mümkün... Oysa, sıradanlıklarını, iyi oldukları bir alana yöneltip, başarılı olabilirler, tıpki Marilyn Manson gibi... Biraz acımasız oldu galiba... :)







Hiç yorum yok:

Konu Başlıkları